Pazartesi sendromu; tıpta herhangi net bir bilimsel karşılığı bulunmasa da, bir çeşit buhran olarak nitelendirilebilecek ve genellikle hafta tatillerinin sonunda baş gösteren ruhsal sıkıntıları ifade etmek için kullanılan terimdir.
Henüz küçük yaşlarda eğitim hayatı itibariyle kişide baş göstermeye başlayan ve ilerleyen süreçlerde iş hayatının stresi ve yoğunluğu ile artma eğilimi gösteren pazartesi sendromu, çoğunlukla hafta sonlarında yaşanan rahatlamanın ve keyfin yerini strese bırakacağı kaygısı ile kişiye ele geçiren olumsuz düşüncelerin doğal sonucudur.
Pazartesi sendromu nedir sorusunu; kişinin daha çocuk yaşlarda kendi kendine oluşturduğu olumsuz düşünme alışkanlığının, bir şeyleri yanlış veya eksik yapmış olabileceği korkusunun ya da mutsuz olduğu ortamlardan uzak kalma çabalarının sonucu olarak ortaya çıkan kaygılar bütünü olarak cevaplamak mümkündür.
Genellikle çocukluk döneminde okul ile ilgili yaşanan korkular veya isteksizlikler ile baş gösteren bu stres; ebeveynler tarafından doğru algılanıp, anlayışla ve çözüm odaklı yaklaşımlar ile çözümlenebileceği gibi, çocuğa yardım eli uzatılmadığı takdirde kişilerin tüm hayatlarına etki edebilecek bir buhran halini alabilmektedir.
Çok nadir de olsa kişilerde ilerleyen yaşlarda iş yerlerinde yaşadıkları travmalara, streslere veya mutsuzluğa bağlı olarak sonradan da oluşabilen bu kaygı sendromu; kişinin kendi kendine uygulayacağı yaşamsal değişiklikler, hayat tarzına katacağı olumlu yaklaşımlar ve bakış açısında yapacağı basit değişikliklerle çözümlenebilmektedir.
Pazartesi Sendromu Hakkında Bilgiler
Pazartesi sendromu hakkında bilgileri paylaşacağımız bu içerikte üzerinde durulması gereken en önemli faktörün; sendromu ve belirtilerini doğru algılamak ve bu kaygı probleminin kişinin üzerinde yarattığı etkileri doğru gözlemleyerek, çözümsel yaklaşımlar sunmak olduğunu belirtmek isteriz.
Pazartesi Sendromu Nedir?
Pazartesi sendromu; yaşadığı ana odaklanmayı başaramayan, stres yönetme konusunda sıkıntı yaşayan kişilerde sıklıkla görünen bir rahatsızlıktır.
Günümüzde yaşanılan yoğun iş temposu, şehrin ve kalabalığın insan üzerinde yarattığı stres ve gelecek korkusunu da içine alan rekabet ortamıyla mücadelede zorlanan kişiler, hafta sonunda yaşanan iki günlük mutlu ortamlarını terk etmekten ve konfor alanlarının dışına çıkarak yine aynı strese maruz kalmaktan dolayı kaygı duymaya başlarlar.
Genellikle tatilin bitmek üzere olduğu kaygısıyla pazar günü itibariyle başlayan ve kişide mutsuzluk, halsizlik, mide ağrısı, baş ağrısı gibi rahatsızlıkları tetikleyen pazartesi sendromu, kişinin hiç gelmesini istemediği pazartesiyi beklerken yaşadığı streslerden kaynaklı yaşanmaktadır.
Ancak kişinin yaşadığı bu sıkıntıların sıklığı, şiddeti ve hayatına etkisi doğru gözlenmeli ve kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda düşürmeye başladığı hissedildiğinde profesyonel yardım alınmalıdır.
Pazartesi sendromu ne demek sorusuna verilebilecek cevaplardan bir diğeri de; genellikle tüm sorumlulukların başlangıcı olarak konumlandırdığımız pazartesi günü ve bu günün getireceği stresle yüzleşmeye hazır olmamaktan ötürü yaşanan korkular olarak tanımlanabilir.
Pazartesi Sendromu Belirtileri Nelerdir?
Henüz eğitim çağında başlayan bu kaygılı düşünme biçimi bazı aileler tarafından çocuğun ders çalışmayı sevmediği ile ilişkilendirilerek espri konusu dahi yapılabilmektedir. Ancak bu isteksizliklerin üstünü örtmemek, dikkate alınması gereken, ilerleyen süreçlerde kişiyi daha büyük etkiler ile sarabilecek bir rahatsızlığın habercisi olabileceği gerçeğini unutmamak gerekmektedir.
Çocuk yaşlarda baş gösteren pazartesi sendromunun en önemli belirtileri, bir anda baş gösteren mutsuzluk hali, isteksizlik, yorgunluk, uyku bozukluğu, mide ağrısı hatta hafif ateş dahi olabilmektedir.
Kişideki bitkinlik halleri ve yukarıdaki paragrafta belirtilen rahatsızlık durumları doğru zamanda müdahale edilmediği takdirde, pazartesi sendromu olmaktan öte kişide ciddi depresyonlara ve psikolojik sorunlara sebebiyet verebilir.
Pazartesi Sendromunu Atlatmanın Yolları Nelerdir?
Pazartesi sendromu belirtileri nelerdir sorusuna verdiğimiz cevaplar neticesinde bu sendromu atlatmak için neler yapılabileceğine de değinmekte fayda görmekteyiz.
Öncelikle kişinin kendinde bu sendromun ne zaman başladığını ve ne seviyede seyrettiğini analiz etmesi ve bununla ilgili yaşamsal alışkanlıklarında ne tür düzenlemeler yaparak iyileşebileceğini kavraması önemlidir.
Yaşam kalitesini artırmak ve pazartesi sendromunun kişi üzerinde yarattığı baskıdan kurtulmak adına aşağıda belirtilen konularda iyileştirmeye gidilmesi ve sendromsuz pazartesi yaşamak adına bir an önce hayatının kontrolünün ele alınması gerekmektedir.
Pazartesi sendromu nasıl atlatılır sorusuna cevap vermek ve yaşanan bu kaygı dolu süreçten kurtulmak adına yapılabilecek en önemli değişimleri aşağıda sizlerle paylaşıyoruz.
Yeterince uyuyun
Uyku düzenindeki bozukluklar ve yetersiz uyku kişide sebepsiz streslere de yol açabildiğinden, öncelikle &vuuml;cudunuzun ihtiyaç duyduğu uyku ve dinlenme süreleri doğru uygulanmalıdır. Gece çok geç saatlere kadar uyanık kalmak, &vuuml;cudun ve zihnin en çok dinlenebildiği saat aralıklarını kaçırmak, kişi de sinir sistemini etkileyen sonuçlar doğurur. Düzenli uyku stresin baş düşmanıdır.
Düzenli egzersiz yapın
Sporun ve düzenli egzersizin hayatımıza artı değer kattığı birçok bilimsel araştırma ile kanıtlanmıştır. Özellikle tüm gün hareketsiz kalınan ofis ortamları insan fiziğinde ve ruh halinde negatif enerjilere, ağrılara ve sıkıntılara yol açmaktadır. Haftada en az 3 gün yapılması tavsiye edilen yürüyüşler, hafta sonları doğada geçirilecek zaman ve özellikle evde yapabileceğiniz basit hareketlerle &vuuml;cudunuza ve sağlığınıza yeterli önemi verdiğinizi hissetmek, ruhunuzu da besleyecek ve size kendinizi mutlu hissettirecektir.
Sağlıklı beslenin
Düzensiz saat aralıklarında yemek masasına oturmak, ağır ve yağlı yiyecekleri sıkça tüketmek, ya da uykudan hemen önce gece yarısı ağza atılan atıştırmalıklar sizleri fiziksel olarak kilo almaya ve dolayısı ile mutsuzluğa sevk edecektir. Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz ve sağlıklı gıdalara ağırlık vermeniz &vuuml;cudunuzun gücünü toplaması, rahat bir gece uykusu yaşamanız ve mutluluk hormonu salgılamanız açısından önemlidir.
Gün içinde mola verin
Gününüz ne kadar yoğun veya ne kadar stresli olursa olsun, kendinize kısa süreli de olsa dinlenme imkanları yaratmayı ve o kısacık anlarda sevdiğiniz bir şeye odaklanmayı ihmal etmeyin.
Olumlu bir çalışma ortamı yaratın
Ofisinizde veya çalıştığınız ortamda olumlu bir ortam yaratmak için sistemler geliştirin. İşinize odaklanacağınız, dış etkenlerden etkilenmeyeceğiniz, çalışırken zevk alacağınız alanlar yaratın.
İş dışında bir hobi bulun
Hayatınızı sadece iş ve ev arasında koşturarak geçirmeyin. Hafta içinde veya sonunda kendinize hoşlanacağız, yapmaktan zevk duyacağınız hobiler edinin. Yeni bir dil öğrenin, resim atölyelerine katılın, konserleri takip edin ve ruhunuzu besleyin.
Sendromlu pazartesi yaşamak yerine hafta sonu yaşadığınız anılarınızı arkadaşlarınızla paylaşabileceğiniz günleriniz olsun dileriz.
